CHP Genel Başkanı Özel, Çankaya Belediyesi Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen Türkiye Kent Konseyleri Platformu 32. Genel Kurulu'na katıldı.
Burada konuşan Özel, bir Deprem ve Doğal Afetlere Hazırlık Bakanlığının kurulması gerektiğine dikkati çekerek, "Bu ciddiyet, bakanlık düzeyinde devlet tarafından sergilenmeli ve sahiplenilmelidir. Deprem Bakanı'nın partiler üstü bir isim olmasını öneriyoruz. Daha doğrusu siyaseti ikiye bölelim diyoruz. Bir tarafı gündelik siyaset. Dış politika konuşuruz, iç politika konuşuruz, turizm, milli eğitim, sağlık orada her şey olur ama diğer tarafını hep birlikte bir siyaset üstü alan olarak tanımlayalım ve Türkiye'nin deprem gerçeği de yüzleşelim diyorum. Bunun için de partiler üstü, liyakat esaslı herkesin güveneceği bir ismi hatta bence partilerle müzakere ederek Erdoğan'ın Deprem Bakanı olarak atamasını öneriyoruz. Kendi partisi dahil Meclis'te grubu bulunan tüm partilerden bu bakanlığa birer bakan yardımcısı almasını öneriyoruz. Tüm siyasi partilerin bakan yardımcılığı düzeyinde bu meseleye dahil olmasını, taşın altına elini koymasını ve bu meselenin gelecek seçimler beklenip de depreme önem verecek bir siyasi partinin iktidara gelmesi beklenmeksizin, harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecini İBB Belediye Başkanı İmamoğlu ve ABB Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile 3'lü görüşme yapıp yapmayacağını sorması üzerine Özel, "Yarın Ekrem Bey, Ankara'ya gelecek. Mansur Başkan'la da zaten görüşmüştük. Yarın uygun bir zamanda ve uygun bir ortamda geniş geniş oturup hep birlikte içinde bulunduğumuz durum ve yürüttüğümüz süreç hakkında hep beraber ne yapabiliriz diye konuşacağız. Ekrem ve Mansur Başkan'ın Türkiye'ye umut veren, birbirlerinin elini havaya kaldırdığı fotoğraf değişmez. " şeklinde cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'nin Kurultay'ına yönelik kullandığı "şaibe" ifadesinin ardından önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin soruya ise Özel şu cevabı verdi:
"Erdoğan, Kemal Bey'in geldiği kurultaya da olmadık şeyler söylüyordu. ‘Şöyle geldiniz, böyle geldiniz' diye ama bir gün cevap verdik mi? Kemal Bey, buna bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir? Ben Erdoğan'ın böyle bir sorusunu duyduğumu, buna zaman harcadığımı söylesem bu Atatürk'ün kurduğu partinin dünden bugüne emek vermişlerinin emeklerine ve bugün 1 milyon 600 bin üyesine ayıp etmiş olurum."