Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Depreme yönelik yapılması gerekenler sıralandı! İşte o detaylar...
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, 6 Şubat depremi nedeniyle bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Başkan Erdem, deprem öncesinde yapılması gerekenleri sıraladı.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi 6 Şubat depremlerinin ikinci yıldönümünde deprem ve afetlere yönelik açıklamalarda bulundu. Depremin de bir afet olduğunun altını çizen İMO Bursa Şubesi Başkanı Serdar Atilla Erdem “Afetlere engel olmak mümkün olmasa da afetlerin vereceği hasarlara ortadan kaldırabilir ya da en aza indirebiliriz” dedi.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıldönümünü geride bıraktıklarını belirten Başkan Erdem, "Aynı gün ardı ardına Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli meydana gelen depremlerde resmi verilere göre yaklaşık 39.530 bina yıkılmış, 200.350 bina ağır hasar almış, 11 ilde 14 milyonu aşkın nüfusu doğrudan etkileyen bu yıkımın sonucunda 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir." diye konuştu.
DEPREMİN TEK ÇARESİ DAYANIKLI SAĞLAM YAPILAR ÜRETMEK
Depremlerin toplumsal bir travma yarattığına işaret eden Başkan Erdem, "Her zaman söylediğimiz gibi “deprem öldürmez, mühendislik hizmeti almamış bina öldürür. 99 Depremi de 6 Şubat Depremi de on binlerce insanımızın yitip gitmesine, devletimizin sırtına yüz milyarlarca dolar maddi yük binmesine sebep olmuştur. Peki bu iki büyük depremde de can ve mal kayıplarımızın tek sorumlusu inşaat mühendisliği mesleği midir? Elbette değildir. Mesleğimizin icrasındaki denetim ile kanuni ve mesleki eksiklerden kaynaklandığı apaçık ortadadır. Peki maddi ve manevi kayıplara sebep olan deprem sizce de başlı başına bir beka sorunu değil midir? Depremin vereceği hasarları engellemek, yukarıda bahsettiğimiz gibi inşaat mühendislerinin mesleki sorunlarını çözmekle hallolacağı apaçık ortadayken daha neyi bekliyoruz? O zaman gelin ne yapılması gerektiğini konuşalım. Öncelikle devlet olarak inşaat mühendisliği mesleğine hak ettiği değeri gösterip ardından gerekenleri yapmak için en acilinden bir eylem planı ortaya koyalım. Yapı Denetim Kanunu, Şantiye Şefliği Yönetmeliği ve 1938 yılında yürürlüğe giren Mimarlık ve Mühendislik Hakkındaki Kanun ve Müteahhitlik Yasası’nın eksikliklerinin yasal düzenlemelerle tamamlanıp çağına uygun hale getirilmeli ve de Yetkin ve Uzman Mühendislik Yasası bir an önce düzenlenerek hayata geçirilmelidir. Tabii bu konuda en önemli görev devletimize düşmekte olup acilen kanuni ve hukuki düzenlemelerin yapılması şarttır. Bu sebeplerle diyoruz ki “Güvenli yapı üretimi doğru veri doğru proje doğru yapım ve doğru denetim ile gerçekleşir.” Bu üç ana bileşen olmadan asla güvenli yapı üretilemez. Bunu sağlamayı hedefleyen çalışmalar ve kanuni düzenlemeler yapılmalı sistemdeki eksiklikler bu bakış açısı ile değerlendirilmelidir. Depremin tek çaresi depreme dayanıklı güvenli sağlam yapılar üretmektir. Temel yaklaşım hedef bu olmalıdır." ifadelerini kullandı.
İŞTE YAPILMASI GEREKENLER...
Başkan Serdar Atilla Erdem, yakın bir gelecekte de büyük depremler yaşanacağı gerçeğinin bilimsel bir hakikat olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“AFAD tarafından yapılan senaryo çalışmasına göre Kuzey Anadolu Fayında, Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek 7.5 büyüklüğündeki bir deprem sonucu 44 bin 802 binanın yıkılacağı, sadece İstanbul kent merkezinde 26 ile 30 bin arasında yurttaşımızın hayatını kaybedeceği varsayılmaktadır. Ülkemizin depremselliği bilinen bir gerçektir. Bilinmez olansa her an deprem beklenen aktif fay hatlarıyla örülü bir ülkenin yapı stokunun durumudur. Öyle ki yapı stokumuzun belirsizliğini gözler önüne seren acı bir olay yakın zamanda Konya ilinde yaşanmıştır. Konya’da, 4 katlı bir bina, deprem gibi herhangi bir dış etken dahi olmaksızın kendiliğinden çökmüştür. Üstelik, bir yapının kendi kendine çökme olayının ülkemizde ilk kez yaşanmadığı da bilinmektedir.
2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programına göre 2024 yılı Eylül başı itibarıyla Türkiye’de toplam konut sayısı 42,2 milyondur. TBMM’de Kahramanmaraş Depremlerinden sonra kurulan araştırma komisyonunun Mayıs 2023 tarihli raporuna göre, 6-7 milyon konutun en kısa sürede dönüştürülmesi gerektiği ifade edilmektedir. 6306 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2012 yılından 5 Nisan 2023 tarihine kadar, ülke genelinde 781.333 konuta riskli yapı tespiti yapılmış, 711.545 konutun ise yıkımı gerçekleştirilmiştir. Yani 11 yılda, riskli görülen 6-7 milyon konutun yalnızca yaklaşık yüzde 10’u kadar dönüşüme girmiştir. Ülke genelinde 7 milyon civarında konutun olası bir depremde yıkılması söz konusuyken, bu hızda ilerlerse, tüm riskli yapılarımızın dönüşümü, ancak yüz yıl sonra tamamlanmış olacaktır, tabii yapı stokumuza yeni riskli yapılar eklenmezse…”
İMO Bursa Şubesi olarak kentsel dönüşüm ve afetlere hazırlık komitesinin hazırlamış olduğu kapsamlı ve geniş raporun kitapçık haline getirildiğini ve yakın süreçte Bursa Valiliği başta olmak üzere Çevre İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, AFAD vb. ilgili kurumlara teslim edileceğini belirten Başkan Erdem, afet öncesinde yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı;
1.Stratejik Planlama ve Kurumsal Koordinasyon:
Afet öncesi strateji planının oluşturulması ve ilgili kurumların veri giriş süreçlerinin hızlandırılması.
Afet yönetim planlamasının disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınarak güncellenmesi.
2.Toplanma ve Barınma Alanlarının Belirlenmesi:
Deprem sonrası kısa süreli toplanma ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla uygun kamu binalarının belirlenmesi.
Bu binaların güçlendirme ve altyapı hazırlıklarının önceden tamamlanması.
3.Sığınak ve Güvenli Alan Kontrolleri:
İmar yönetmeliğinde yer alan sığınak ve güvenli alanların uygulanabilirliğinin denetlenmesi.
Mevcut binaların ilgili mevzuata uygun olarak sığınak barındırmasının sağlanması.
4.Afet Yönetiminde Uzman Ekiplerin Güçlendirilmesi:
Afet sırasında kritik öneme sahip kentsel arama-kurtarma, beslenme, psikososyal destek, ayni bağış ve depo yönetimi gibi alanlarda uzmanlaşmış ekiplerin oluşturulması.
Bu ekiplerin eğitim süreçlerinin ilgili meslek odalarıyla iş birliği içinde artırılarak etkin hale getirilmesi.
5.Lojistik Alanların Planlanması:
Afet sonrası lojistik destek alanlarının belirlenmesi ve bu alanların altyapı gereksinimlerinin önceden hazırlanması.
6.Toplumsal Farkındalık ve Eğitim:
Afet sırasında vatandaşların alması gereken önlemler konusunda düzenli bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerinin artırılması.
Bu eğitimlerin özellikle okullar, iş yerleri ve toplu yaşam alanlarında sürekli hale getirilmesi.
Mevcut Durumun Değerlendirilmesi
1.Afet Tehlikesinin ve Risk Unsurlarının Belirlenmesi:
Deprem riski yüksek bölgelerin detaylı bir şekilde haritalanması.
Yerel zemin koşullarının belirlenerek yapı güvenliği açısından değerlendirilmesi.
Mevcut deprem senaryolarının detaylı bir şekilde çalışılması, yerel zemin ve basen koşulları dikkate alınarak altyapı ve üstyapı üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi
Yapı stoğunun envanterinin çıkarılması ve riskli yapıların belirlenerek önceliklendirilmesi.
2.Kentsel Dönüşüm Süreçlerinin Bilimsel ve Bütüncül Planlanması:
Can güvenliğini esas alan bir bakış açısıyla kentsel dönüşüm süreçlerinin planlanması.
Kentsel dönüşüm süreçlerinde devlet, yerel yönetimler ve vatandaşların ortak sorumluluk almasının sağlanması.
Mevcut yapı stoğundan iyi durumda olan binaların ön plana çıkarılmasını sağlamak amacıyla bir sertifikasyon uygulaması geliştirilmesi.
İyi örneklerin ödüllendirilerek teşvik edilmesi ve güvenli yapılaşmanın özendirilmesi.
Depreme hazır hale getirilmesi zor olan bölgelerde güvenliği artıracak hızlı güçlendirme önlemlerinin alınmasını sağlayacak kanuni altyapının oluşturulması.
3.Yapı Stoğunun Depreme Hazır Hale Getirilmesi:
Mevcut binaların yapısal güçlendirme, yenileme ve depreme dayanıklı hale getirilmesi için teşvik ve finansman modellerinin geliştirilmesi.
Geleceğe Yönelik Önlemler ve Yapılması Gerekenler
1.Yapı Denetim Sisteminin Güçlendirilmesi:
Türkiye’de yürürlüğe giren yapı yönetmelikleri ve denetim mekanizmalarının belirli bir döneme kadar riski azalttığı görülmekle birlikte, son 10 yılda bu alandaki gelişimin durağanlaştığı tespit edilmektedir.
Bu nedenle yapı denetim sisteminde hem hukuki hem de yapısal eksikliklerin giderilmesi gereklidir.
Denetim sektörünün etkinleştirilmesi için nitelikli kadroların sektörde görev alması teşvik edilmelidir.
Bunun sağlanması için, mühendislik ve yapı denetim sektöründe ekonomik ve mesleki teşviklerin artırılması gerekmektedir.
2.Yetkin Mühendislik Uygulamalarının Hayata Geçirilmesi:
Yetkin mühendislik sistemi ile sadece belirli yeterlilikleri sağlayan mühendislerin kritik projelerde görev almasının sağlanması.
Yeni denetim mekanizmalarının tesis edilmesi ve mevcut denetim süreçlerinin iyileştirilmesi.
Denetim süreçlerinin yetkin inşaat mühendisleri tarafından yürütülmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması.
Mesleki gelişimi teşvik eden sürekli eğitim ve akreditasyon sistemlerinin oluşturulması.
En Çok Okunan Haberler