Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
İmamoğlu: Bursa'dan sesleniyorum çık karşıma, mertçe yarış!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Cumhurbaşkanı aday adayı olan Ekrem İmamoğlu yurt gezileri kapsamında Bursa’ya geldi. İmamoğlu, "Genel seçimlerde zorda kalınca mülakatı kaldıracağım demedin mi, devletin başındaki insan sözünü tutmaz mı?" dedi.
HABER MERKEZİ/ OGASTE.COM
Buluşmaya Bursa Milletvekilleri Kayıhan Pala, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş,Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in yanı sıra Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, ilçe başkanları ile partililer katıldı.
Başkan İmamoğlu’nun İzmir’de başlattığı yurt gezilerinin bugünkü durağı Bursa oldu. İmamoğlu, partililer ve vatandaşlarla Nilüfer’deki Cengiz Göllü Voleybol Salonu’nda düzenlenen mitingde bir araya geldi.
Katılım oldukça yoğun olurken, İmamoğlu’na yönelik coşkulu karşılamalar ve sloganlar dikkat çekti. Katılımcılar, salonun tıka basa dolu olmasının yanı sıra, İmamoğlu’nu desteklemek için ellerinde bayraklar ve diğer sembolik araçlarla etkinlik alanında buluştu. Etkinlik boyunca, güvenlik önlemleri titizlikle uygulanırken, vatandaşların rahat ve güvenli bir ortamda buluşması sağlandı.
"Ekrem başkana saldırmaları işte bu sebeptendir"
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, "Yabancı bir lidere, sürekli size saldırıyorlar ne düşünüyorsunuz diye sorduklarında, bize saldırıyorlar çünkü gücüz demiş. Artık halkta karşılığı kalmayanların, insan içerisine çıkmakta zorlananların, devlet imkanlarıyla, yandaş basınıyla dört bir taraftan partimize ve halkın bağrına bastığı Ekrem başkana saldırmaları işte bu sebeptendir. Biz de bu saldırılar altında önümüzdeki süreçte halkımız için, öyle sahibi, öyle haklı mücadele vereceğiz ki CHP’li olmaktan her gün daha büyük bir onur, gurur duyacağız" dedi.
"İmamoğlu cumhurbaşkanı olsun diye mücadele edeceğiz"
"Elinde kalem olması gereken çocuklar, sırtında çimento taşımasın diye mücadele edeceğiz" diyen Yeşiltaş, "Boşandığı kişi hakkında 23 kez şikayet dilekçesi veren, kaderine terk edilip katledilen, öldüğünde çantasından bir dilekçe daha çıkan Ayşe kardeşimiz için mücadele edeceğiz. Madenciye tekme atanların dışarıda, madenciyi savunanların içeride olduğu bir Türkiye olmasın diye mücadele edeceğiz. Bu ülkenin teğmenleri, Mustafa Kemal’in askerleriyiz dediğinde gurur duyan bir Cumhurbaşkanı olsun diye mücadele edeceğiz. İmamoğlu cumhurbaşkanı olsun diye mücadele edeceğiz. Bizler korkunun duvarını çoktan aştık, bir adım geri atarsak namerdiz. Bu ülkeyi karanlıktan aydınlığa birlikte çıkaracağız. İnanın mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız" ifadelerini kullandı.
Bir vatandaşın salonda fenalaştığını gören Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "havasız kalanlar ceketleri çıkarıp kolları sıvasın, az kaldı hep beraber bunu yapacağız" dedi ve protokoldeki isimler ceketleri çıkarıp kollarını sıvadı.
"Daha dün 200 TL büyük para diye düşünüyorken, bugün bozuk para bile değil"
İmamoğlu, "Bugün milletçe zor günler yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Elimize geçen paranın bereketi, kıymeti kalmadı. Daha dün 200 TL büyük para diye düşünüyorken, bugün bozuk para bile değil. Bugün paramız da pul oldu, itibarımızı da yerle bir ettiler, dünya ölçeğinde ülkemiz bulunması gerektiği yerden çok aşağıda çünkü bir iktidar adalet duygusunu yitirirse, o memleketin ne yaparsanız yapın bereketi kaçar, ne refah olur, ne huzur olur. Bizim en büyük sorunumuz, ülkeyi yönetenlerin üzülerek ifade ediyorum zerre adalet duygusu kalmadı, vicdanları köreldi, milletin hakkını hukukunu çiğnemekten geri durmuyorlar. Bu ülkede artık emekli borçlanıyor iş kurmak için değil, yaşamak için. Borçlanmadan hayatını sürdüremeyen milyonlarca dar gelirlinin hali, bu ülkeyi yönetenlerin umurunda değil. Şükredin derken bile, halkına fırça atarak söylüyor. 3 bin TL’ydi, 4 bin TL oldu daha ne olacak diyor. Bu bakış açısı ne biliyor musunuz, bizdeki terbiye, anlayış milletin parasını millete dağıtmak anlayışı. Başta Bursa ve Balıkesir Belediye başkanlarımız ve diğer belediye başkanlarımız, bütün her bir arkadaşımız, prensibimiz, milletin ihtiyaçları için milletin parasını millete adil olarak dağıtma prensibidir, bu ahlaktan asla vazgeçmeyiz" ifadelerini kullandı.
"Millet seni evine yollayacak"
İkidarı eleştiren İmamoğlu, "Bunlar emekliye bile verilen maaşı, kendi parası gibi verdiğini düşünerek, emekliye hakareti normal görüyor. Bu yeryüzünde görülmüş bir şey değil, bu edebin ayaklar altına alınması demektir. Utanç duyulacak durumdur. Sanayiciler ve iş insanları, ekonomik siyasi, hukuki ortama güvenmedikleri için önlerini göremedikleri için zor durumdalar ve bu ülkede düşünsenize üreten insanı, sanayiciyi, istihdam sağlayan üreten insanlarını bile korkutmayı, baskı altına almayı kendine siyasi strateji gören bir akıl ile karşı karşıyayız. Bunların umurunda değil, bunların umurunda olan tek şey kendine ait zannettiği koltuğunda oturup saraydan çıkmamak. Millet seni evine yollayacak" dedi.
"Bu iktidarın elini kolunu soktuğu hiçbir yerde adalet yok"
Milletin adaletsizliğin pençesinde, can derdinde olduğunu söyleyerek eleştirilerine devam eden İmamoğlu, "Gelir dağılımında adalet yok, eğitimde adalet yok, sağlıkta adalet yok, devlet kurumlarının uygulamalarında işe alımlarda adalet yok. Seçimden bu yana neredeyse 2 sene geçiyor, genel seçimlerde zorda kalınca mülakatı kaldıracağım demedin mi, devletin başındaki insan sözünü tutmaz mı, böyle bir şey olabilir mi? Mahkemelerde adalet yok. Bu iktidarın elini kolunu soktuğu hiçbir yerde adalet yok. Bunların içinde adalet duygusu kalmadığı gibi amacı adaleti sağlamak olan yüce Türk yargısının saygı değer namuslu hakimlerini savcılarını bile zor durumda bırakıyorlar. Adaleti sağlamak için uğraşan her kişiye düşman oluyorlar. İnsanlarımız zor şartlarda onurlarıyla bir öğün karınlarını doyurabilsinler diye kent lokantaları açtık. Burada ve Türkiye’nin her yerindeki yönetici arkadaşlarım, kent lokantalarını açtı ve iktidarın, hükümetin düştüğü acizliğe bak, bütün güçleriyle en büyüğü 100 metrekare olan kent lokantalarına saldırıyorlar. Demediklerini bırakmadılar, hala da uğraşıyorlar. Orada gitti yemek yedi diye bir insana soruşturma açıyorlar. Memleketimizi sıkıntıya sokuyorlar. Anneler iş bulsun diye kreşler açtık, onlar kapatmaya uğraşıyorlar. Genelge yazıyorlar, milletin tepkisinden sonra gördükleri hatayı 'nasıl geri çeviririz' diye kıvırıyorlar. Bu ülkede hiçbir zaman, hiçbir dönemde hiçbir siyasi anlayış, bir başka siyasi anlayışın hizmetine savaş açar mı, topla tüfekle saldırır mı, kreşe saldırıyorlar, kent lokantasına saldırıyorlar. Onların dev proje, mega proje dedikleri projeleri, kent lokantası, bir küçük kreş mega projelerini tuş etti, yendi diye, saldırılar ondan" diye konuştu.
"İktidar olacağız, millet hakkını alacak"
Milletin kökeni, inancı, cinsiyeti, siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin kendini güvende hissettiği huzurlu bir ortamda yaşamaya hakkı olduğunu dile getiren İmamoğlu, "Hani hizmeti olan saldırıdan bahsettik ya, küçük çocuğu olan annelere, ulaşımı ücretsiz yapacağım dedim. İstanbul zor bir şehir, birçok şehirden çok daha yüksek seviyede geçim sıkıntısı olan bir şehir. Hatırlayın 2023 seçiminde, 2019 seçiminde İstanbul’da her ne ise her seçimde onlarca miting yaptı, bana hitaben dedi ki: "kimin parasını kime veriyorsun", "milletin parasını millete veriyorum sana mı soracağım" dedim. Bunlar milletin hakkına girmeyi, milletin hakkının kendi yetkisinde olduğunu düşünmeye o kadar alışmışlar ki. Biz bu yola milletin hakkını millete vermek için çıktık. İktidar olacağız, millet hakkını alacak. Bu milletin en kaliteli sağlık ve eğitim hizmetlerine kolayca ulaşmaya hakkı var. Sevgili gençler, iktidar olacağız. Millet hakkını alacak, CHP başaracak. Milletin hakkı, milletin olacak" şeklinde konuştu.
"Sinan Ateş’i rahmetle anıyorum"
İmamoğlu, "Memleketin bereketini kaçıranları, önümüzdeki seçimde evlerine göndereceğiz. Bursa’dayız, elbette Bursa’da daha önce ziyaret ettiğimde gidip annesini babasını dertleştiğim için, buradan Sinan Ateş’i rahmetle anıyorum. Öldürülmesiyle ilgili dava karara bağlandı ama bu cinayetin aydınlatıldığını kim söyleyebilir? Sinan Ateş’in değerli acısı da bizim acımızdır, bu kardeşiniz, bu evladınız, bu ağabeyiniz, yoldaşınız tüm acıları dindirmek, siyasi cinayetlerin son bulduğu bir ülke kurabilmek için yola koyulmuştur" dedi.
"Seçim sandığı milletin önüne bereketiyle gelecek"
Adalet mücadelesi çok değerli olduğuna değinen İmamoğlu, "Her koşulda mağdurun ve hukukun yanında durarak yol yürülür, bu milletin vicdanına güvenin. Güçlü diye dilsiz şeytanı oynayanların milletin kalbinde de zihninde de asla yeri olmadı, olmayacak. Göreceksiniz, seçim sandığı, milletin önüne gelecek hem de milletin önüne bereketiyle gelecek. Sandıktan oy fışkıracak, ülkemiz gayretli adaletli yepyeni bir adalete kavuşturacak. Millete hizmet eden yöneticiler, millete karşı haddini bilir. CHP kayıtsız şartsız, millete inanmanın, millete güvenmenin partisidir. Biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata geçirdiği egemen kayıtsız şartsız milletindir ifadesi, bizim duygularımızın temelidir. Her an aklımızdan çıkarmamamız gereken ilkemizdir, tarihimiz boyunca hiçbir kişinin, kurumun milletin iradesinin üstünde olmasını kabullenmedik, kabullenmeyeceğiz. Bu basit bir aday seçimi süreci değildir, ön seçim ile birlikte Türkiye yeni bir yola giriyor. Partimizin üyeleri, sizin 23 Mart’taki güçlü iradenizle tek adamların devri kapanacak, Türkiye’nin gözü kulağı CHP’de olacak. O gün demokrasiye bağlılığımızı, tek adam rejimine karşı mücadele kararlılığımızı göstermeye hazır mıyız? Tek yumruk olmaya hazır mıyız? Üyelerimize sesleniyoruz, bir oy bile eksik olamayız. Hep birlikte söz veriyor muyuz? Umudunu bize bağlamış, milyonlarca insanımıza ve aynı zamanda bütün muhalefet bloğuna güç vermeye, onlara kararlılığımızı göstermeye söz veriyor musunuz? İşte ön seçimde ortaya koyacağımız irade, seçimi kazanma yönündeki kararlılığımızın en büyük göstergesi olacaktır" ifadelerini kullandı.
"Ne biz boyun eğeriz, ne de millet boyun eğer"
"Davaların kağıt üzerinde bir savcısı var ama gerçek savcıyı herkes biliyor" diyerek devam eden İmamoğlu, "Siyasi amaçlarla, yargı eliyle geçmişte bu iki ortak, yargı eliyle siyasi amaçlarına ulaşmayı çok iyi bilirlerdi, aynı taktikle sandıkta yenemedikleri CHP’ye yargı eliyle boyun eğdirmek istiyorlar. Zalimliği yapanlar, CHP’ye boyun eğdirirsek, millete de boyun eğdiririz diye düşünüyorlar. Biz ne boyun eğeriz, ne de millet boyun eğer. Bu aziz millet büyüktür. Bizler, zalimin değil yalnızca milletin iradesi karşısında boyun eğeriz. Bakın ben 2019’dan bu yana her Allah’ın günü bir soruşturmayla karşı karşıyayım. Belediyemiz son 6 yılda 1200 teftiş, inceleme, soruşturma geçirdi hepsinden eli boş döndüler" idiye konuştu.
Hakkında 25 yıl hapis ile 5 kez siyaset yasağı istendiğinden dem vuran İmamoğlu, "Belli ki, Ekrem’den böyle kurtulursak önümüzdeki 5 seçimi garantiye alırız diye düşünüyorlar. Yahu sizin Ekrem İmamoğlu ile hesabınız olsa, olmasa ne olur. Gözlerime bakın, milletin sizinle hesabı var, bu hesabı görecek. Öyle zavallılar ki, 35 yıl sonra benim diplomamı iptal ettirmeye çalışıyorlar. Öyle aceleleri var ki, savcılık ikinci kez yazı yazmış üniversiteye, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili işleri hızlandır diye, halbuki üniversite 5 yıl önce karar almış, hiçbir usulsüzlük yoktur demiş. Ama davanın asıl savcısı var ya Ankara’da malum şahsın acelesi var, 23 Mart’tan önce iptal edilsin, Ekrem karşıma çıkmasın diyor. CHP’nin adayını da kendi belirleyecek aklı sıra. CHP’de milyonlarca Ekrem var, bunu bilmiyor. Meselenin beni aşan önemli yönleri var, fakültenin verdiği, üniversitesinden yüksek öğretim kurumuna, pek çok devlet kurumunun geçerli kabul ederek işlem yaptığı bir belge bu, bu belge 35 yıl sonra bir kişinin siyasi çıkarları için iptal edilirse, bu ülkede hiç kimse elindeki resmi evraka güvenemez. Başarılı olursa yarın da 40 yıllık 60 yıllık zeytin tarlalarınıza, tarım alanlarınıza, bankadaki paranıza çöker bunlar. İktidarda adamını bulan her şahıs kumpas kurar, devletin verdiği evraklara kişisel ihtiraslarla böyle geçersiz ilan edilirse, bu milletin devletine güveni kalmaz. Beni seçim dışına itmek için, bu memleket için kendini feda etmeye hazır olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletini bu hale düşürmeye razı bunlar. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Allah sizi ıslah etsin, Allah sizi bu memleketin başından uzaklaştırmamıza yardım etsin. Yüce Allah'a sığınıyorum, milletimize güveniyorum" şeklinde konuştu.
Erdoğan'a seslendi: "Mertçe çık karşıma!"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'mertçe çık karşıma' diye seslenen İmamoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"Ne yaparsan yap, millet sandıkta hükmünü verecek. Herkes boyunun ölçüsünü alacak. Ey bu davaların ön savcısı Erdoğan, yargıların, kurumların arkasına saklanma, çık karşıma mertçe yarış. Bırak benim diplomamı. Bizim milletimiz, yarışta kaybedeni de sever kazananı da sever yeter ki mertçe yarış. Kazanmak için her yolu mübah gören, mertlikten ayrılanın bu millette yeri olmaz. Her yolu mübah görenin geçmişte açtığı yaraları çok iyi biliyor bu insanlar. Çok değerli bir söz var, kaybedeceksen şerefinle kaybet ama kazanmak için asla şerefini kaybetme, milletimize kulak verelim. 23 Mart’ta çok güçlü bir adım atacağız. Milletimize söz veriyorum, temiz kalplerimize yenilecekler. Hoşgörümüze yenilecekler..."
En Çok Okunan Haberler