Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Bakan Işıkhan belediyelerin borcunu açıkladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Işıkhan, "Tüm belediyelere eşit yaklaşıyoruz, borçlar ödenmeli. Belediyelerin 196 milyar borcu var." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Vedat Işıkhan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye’nin gündemi malum. İstanbul’da yaşadığımız evler bunlarla ilgili Kütahyalı kardeşlerime ve depremi hisseden tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum bir kez daha.
"DEPREM SİYASETE ALET EDİLEMEZ"
Çok şükür can kaybımız olmadı bu sevindirici. Olduğu ilk günden itibaren devletimizin tüm imkanları biliyorsunuz seferber edildi. Burada kentsel dönüşüm projeleri yapı denetim sistemleri deprem yönetmelikleri gibi konuların ne kadar hayati olduğunu siyasete malzeme yapılmayacak kadar da önemli mevzular olduğunun altını çizmek istiyorum. Depremi önleyemeyiz ancak depremi hazır şehirler daha güçlü şehirler inşa edebiliriz bu da bizim elimizde.
Sosyal güvenlik sistemimizin sürdürüldüğü birliği için bizim tek bir gelirimiz var bu gelirde işverenlerimizin ve kamu kurumlarından tahsil ettiğimiz sigorta primleri. Ancak belediyeler 31 Mart seçimleri öncesinde sayın cumhurbaşkanımızın SGK'ya olan prim borçlarının ödenmesi noktasındaki ifadesinden sonra inanın tüm belediyelerle yakın iletişime girdik. Bu çerçevede aslında primlerin üzerine ödeyen tüm belediyelerimiz belediye başkanlarımıza da huzurlarınıza teşekkür etmek istiyorum.
"BELEDİYELERİN 196 MİLYAR BORCU VAR"
Şunu fark ettik bazı belediyelerin prim borçlarının nedeniyle daha fazla zorlandığını borçlarını ödememe noktasında eylemlerde bulunduğunu gördüm. En mantıklı yöntem belediye başkanlığını mali bir sorumluluğu da bulunmakta mali sorumluluk gereği olarak da primlerin SGK‘ya ödenmesi gerekiyor. Artan faizle birlikte artan bir yükle karşı karşıya kaldık en son rakam 196 milyar dolayında bir borç yükü var. Bunun sürdürülemez olduğunu fark ettik ve belediyelerimiz belediye başkanlarımıza iletişime geçtik çünkü SGK olarak bizim temel amacımız iletişimi sağlamak ve prim borçları olduğunu bu prim borçlarının ödenmesi noktasında kendilerini davet ettik.
Prim borcu ödenmediği zaman sağlık hizmetlerini sunmama noktasına gelebiliyor. Sosyal güvenliği sürdürülebilirliği bizim için çok önemli. Bu süreç içerisinde ve istihdam politikalarımızı aktif hale getirdik çünkü bu dengeyi sağlıklı bir şekilde işletebilmek içindi. Uyguladığınız aktif bir sistem politikaları ile dengelemeye gayret ediyoruz. Bunda da başarılı olduğumuzu ifade etmek isterim.
"85 MİLYONUN İŞÇİNİN ÇALIŞANIN EMEKLİNİN HAKKINI KORUMAKLA SORUMLUYUZ"
Bize teklif ettikleri arsalar ya da gayrimenkullerin üzerinde ipotek var. Biz SGK yönetim kurulunda bunu bunları gündeme aldığımızı bu arsaları nasıl kabul edebiliriz. Tekrar geri dönüyoruz ki bize verdiğiniz bu gayrimenkullerin üzerinde şerh var bunu mutlaka bir düzeltin değiştirin ya da bize başka alternatifler getirin. O noktada iletişimi kurduk. Şimdi Ankara Büyükşehir belediyesi yeni bir yapılanma içerisine girdi ekipler karşılıklı olarak çalışıyorlar. Ve primlerin tahsilat noktasında da bir noktaya geldiğimizde söyleyebiliriz. Biz devlet olarak mevzuatımıza vermiş olduğu yetkiye dayanarak işimizi yapıyoruz. Biz parti ayrımı göze etmiyoruz. 85 milyonun işçinin çalışanın emeklinin hakkını korumakla sorumluyuz.
Sağlık bizim için çok önemli. Bu sağlık sistemi içerisinde ne yazık ki sadece ülkemize değil dünyada da kronik hastalıkların kanser hastalıkların nadir hastalıkların ruh sağlığı hastalıklarının gittikçe arttığını görüyoruz. Bununla birlikte Demans hastalıkları Alzheimer parkinson rahatsızlıkları daha belirgin haline gelmeye başladı. Bizim sorumluluğumuz artıyor neden artıyor çünkü ilaçların etkili olan ilaçların kullanımını da sosyal güvenlik kurumu olarak biz finanse ediyoruz. Yaşlı nüfus oranımız gittikçe artıyor. Bizde politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz.
Bugün itibari ile geri ödeme kapsamına alınan ilaçlarımızın sayısını komisyonlarımızın belirlediği ilkeler doğrultusunda giderek artırıyoruz. Toplam 8873 ilaç SGK tarafından karşılanmaktadır. Sağlık hizmetlerinin finansmanı bizim için çok önemli bu finansmanı yönetebilmek için politikalara ihtiyaç duyuyoruz. Sağlıkta dönüşüm programı ve 2008 yılındaki sosyal güvenlik reformu sayesinde gerçekten vatandaşlarımız dünyanın hiçbir yerinde bir ülkesinde vatandaşların ulaşamadığı nitelikte sağlık hizmetlerinden faydalanmakta. Bunu çok rahat görebiliyoruz. Ama sayın cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde 2008 yılında sosyal güvenlik ve formunu hayata geçirdik. Bunun meyvelerini çok fazla almaya başladık. Özellikle Avrupa’daki sistemlerle karşılaştırdığımızda en basitinden şehir hastanelerini düşünüyoruz şehir hastanelerinde sunulan hizmetin kapıdan girişinizde belli oluyor.
"BİR SMA İLACI DAHA GERİ ÖDEME KAPSAMINA ALMIŞ OLDUK"
Kullanım kolaylığı olan bir SMA ilacı daha geri ödeme kapsamına almış olduk. Hastaların alternatif tedaviye erişimlerini sağlamış olduk. Bunun yanında bilgisayarda tomografi ve MR görüntülemelerinde kullanılan kontrast ilaçların hastaneler tarafından temin edilmesi sağlanarak artık vatandaşlarımız bu maddeleri eczanelerden almaya ihtiyaç duymayacaklardır. Dijital takip sistemiyle bu da yoğun bakım ünitelerinde oluşturulan sağlık verilerinin sisteme entegre edilerek anlık olarak takip edilmesi sürecini de başlatmış olduk.
Yurtdışında ilaç bulunabilir ama o ilacın bedeli o kadar yüksek bunu satın almaya gücünüz yetmiyor. Devlet garantisi altında biz vatandaşlarımızın hastalarımızın ihtiyaç sunmuş olduğu ilaçları kolaylıkla temin edebiliyoruz.
9 BİN SAHTE BOŞANMA TESPİT EDİLDİ
Bu da toplumda sıklıkla karşılaştığımız bir konu aslında. Biz SGK olarak kayıt dışılıkla, usulsüzlüklerle, suistimallerle mücadele etmek için 2024 yılını Abdülkadir Bey denetim yılı olarak ilan etti. Ve hala devam ediyor. 2024, 2025, 2026 ve süregelen bir yapı söz konusu. Biz bunu aksatmıyoruz. Denetim en önemli fonksiyonlarımızdan bir tanesi. Ve burada 2024 yılı içerisinde 1 milyon dolayında risk analizine dayalı bir denetim gerçekleştirdik. Bu denetim 1 milyona yakın risk analizine dayalı, yapay zekadan da faydalanarak bu denetimleri gerçekleştirdik. Sahte işyerleri, sahte sigorta, muazzalı yani danışıklı sigorta girişleri gibi olayların olduğunu gözlemledik. Ve bunu takip altına aldık. Sadece ileri boşanmalar üzerinden yapılan incelemelerde yaklaşık 9 bin sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alındığı tespit edilmiştir. 9 bin vatandaşımız sahte boşanma yoluyla yetim aylığı alıyor.
Burada çok önemli bir konu, 7400'lü ile ilgili işlem başlattık. Hem ödenen rakamların geri alınması, faizleri geri alınması hem de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Burada aslında haksız kazanç elde edilmesi değil, bunun yanında sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliğini biz tartışıyoruz. Bir yanda sağlıklı bir şekilde, düzenli bir şekilde primini ödeyen bir vatandaş sosyal güvenlik sistemini ödüyor. Hastalandığı zaman Allah korusun ya da bir hastalığa yakalandığı zaman gidiyor hastaneye tedavi görüyor. Ama öte yanda da bu tür hileli, usulsüzlüklerle, sistemde var olan küçük boşlukları fırsata dönüştürerek de bu tür hileli yollarla kayıt dışılığı biz onaylanıyoruz. Ve bu yıl süresince ilerleyen yıllarda da sahteciliğe karşı sıfır tolerans ikisini benimseyerek denetimlerimizi de bu sıklıkta inşallah gerçekleştireceğiz.
"VATANDAŞLAR ŞİKAYETTE BULUNSUN"
Maliyetini hesapladığımızda aslında Sosyal Güvenlik Kurumu'nda daha sağlıklı verileri kapsamlı olarak alabiliriz. Ama 1 lira olsa bile bizim için rahatsızlık yaratmaz mı? Yani siz düzenli bir şekilde ödüyorsunuz ama orada hile yapılıyor. Aynı evde eşiyle birlikte yaşıyor. Düzenli ödeyen vatandaşın suçu ne? Büyük bir haksızlık olmaz mı? Ben bu şekilde değerlendiriyorum. Tabi biz denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz ama CNN Türk kanalından da sizlerin aracılığıyla vatandaşlarımıza da bir duyuru yapalım. Bu tür vakalarla karşılaştığında ALO 170 Sosyal Güvenlik Çalışma Hattımıza şikayetlerde bulunmalarını da özellikle istirham ediyorum. Çünkü sizin paranızı, sizin emeğinizin karşılığını ben almış oluyorum. Ona gerek yok. Daha dürüst ve sağlıklı bir şekilde sistemini sürdürmek zorundayız. Bu tür kayıp kaçakları da önlemek bizim en temel görevimiz. Ancak vatandaşlarımız toplumun her yerinde sahte sigortacılık, bu tür sahte boşanmalarla karşılaştığı zaman bize bildirimlerini özellikle istirham ediyorum.
EV KADINLARINA EMEKLİLİK
Ev kadınlarının emekliliği için çalışma yürütüyoruz. Kadın istihdam oranlarımız, iş gücüne katılım oranlarımız arzu edilen noktada değil. Biz de bunu düşünerek özellikle kadınların iş gücüne katılımını arttırmak, toplumsal refaha ve ekonomik büyümeyi desteklemek açısından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak kapsamlı projeleri başlattık ve bazıları da devam ediyor. En önemli projelerimizden bir tanesi iş pozitif programımızdır. Bu da geçen yıl, 2024 yılında saygıdeğer hanımefendi Emine Erdoğan'ın teşrifleriyle, birçok bakanlığımızın da katkılarıyla özellikle kadın istihdamının arttırılmasına yönelik, kadınların iş gücü piyasalarında daha görünür olmalarını sağlamak, istihdamlarını desteklemek ve onları güçlendirmek amacıyla başlattığımız bir program oldu.
Burada kamu kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, kooperatiflerimiz ve birçok bakanlığımız aslında sadece kadınlara değil, birçok yaş grubuna önemli teşvikler, destekler ve hibe projeleri söz konusu aslında iş pozitifte bunları bir platform altına toplamış olduk. Rakamı paylaşmak isterim. 2024 yılından bugüne 1.077.205 kadın istihdama katılmış oldu. İş pozitif kapsamında bu gerçekten büyük bir başarı, devam eden bir projemiz. Türkiye'nin farklı illerinde her gün bu sayının arttığını görüyoruz. Bunun yanında kadın istihdamı için pozitif ayrımcılık projemizi devam ettiriyoruz. Bu bak projesi kapsamında da özellikle imalat, sağlık, bilgi ve iletişim sektöründe çalışan kadınların istihdam sürecine girmelerini destekleyecek önemli teşviklerde bulunduk.
2028'DEN ÖNCE MÜJDEMİZİ PAYLAŞACAĞIZ
Sayın Cumhurbaşkanımızın hatırlarsanız seçim vaatleri arasında ev kadınlarına yönelik önemli bir müjdeydi bu. Biz bu konuda çalışmalarımızı başlattık. Özellikle ev kadını derken hangi ev kadınları kapsam içine alacağız? Bu yönde Sosyal Güvenlik Kurumları çalışmaya genel müdürlüğün ortak bir çalışmaya yönelik, teknik bir çalışma. Burada acaba engelli çocuğu olan kadınlara, ev kadınlarına ne tür destekler vereceğiz? Çünkü onların yükü çok ayrı bir boyutta. Kaç yıl sürede olacak? Esnaf olacak mı, olmayacak mı? Birçok sorunun cevap arandığı bir çalışmayı biz başlattık. 2028 yılından önce inşallah ev kadınlarına yönelik emeklilik müjdemizi paylaşma fırsatımız olacak.
KAMU İŞÇİSİNE ÜCRET DÜZENLEMESİ
600 bin işçinin öncelikle, ücretinin belirleneceği, kamu işçilerinin sosyal ve ekonomik haklarının belirleneceği önemli bir süreç. Yalnız, bu süreç çok taraflı, çok kapsamlı ve dikkatli bir şekilde yönetilmek gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Her zaman olduğu gibi, sosyal diyalog bizim en önemli başlangıç. Aynı zamanda kurumsal dengeyi de hazırlıkları, çalışmaları yaparken de kurumsal dengeleri de gözetlememiz gerekiyor. Özellikle enflasyon verileri, bunun yanında kamu mali dengeleri ve işverenin sürdürülebilirliği gibi konulara da biz dikkat ediyoruz. Aynı zamanda işçilerimizin alın teri, kurumadan karşılığının eksiksiz olarak verilebileceği bir yapı kurmak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman vurguladığı gibi emeği koruyan, aynı zamanda real ekonomiyi de gözetecek bir dengeyi sağlamaya gayret ediyoruz. Türk-İş ve Hak- İş bize tekliflerini ilettiler. Tabii o komisyonun kendi içinde bir çalışma sistemi var.
Belirli zaman aralıklarında bir araya geliyorlar ama bu süreç tabii belli bir dönem sonra belli bir noktada uzlaşmayla neticeleneceğini de tahmin ediyorum. İnşallah masadan ayrılırken de işçilerimizle tokalaşarak bu uzlaşmayı, bu toplu iş sözleşme sürecini tamamlamayı arzu ediyoruz.
Ağustos ayında da özellikle kamu görevleri, memurlarımız ve sözleşmeli personelimiz için de 2026-2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme süreçlerini geçeceğiz. Ağustos ayında çünkü yasa gereği Ağustos ayında yapılıyor bu süreç.
Sonuçta hem işçimizle hem de memurlarımızla bu süreci gerçekleştirirken çalışma barışını koruyarak tüm taraflarda maksimum memnuniyeti yaratacak, aynı zamanda ekonomik dengeleri de gözeteceğimiz adil ve sürdürülebilir çözümler yönetmeyi gayret edeceğiz. Çünkü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak geçen yıl hatırlarsanız toplu sözleşme süreçlerini memurlarımızla 2023 yılında gerçekleştirmiştik. Orada da yine sosyal diyalogla memurlarımızla, sendikalarımızla, konfederasyonlarımıza bir araya gelerek bu ücret artışını belirledik. İnşallah bu yılı da başarıyla nihayete erdireceğiz
En Çok Okunan Haberler