Bugün yaşadığımız trafik sıkışıklığı, çarpık kentleşme, konut ve sanayi alanlarının yetersizliği, yeni yolların yapılamaması, göç sorunu, kentsel dönüşüm çalışmaları, yeni varoş alanlarının kent merkezinde ortaya çıkması ve tüm bunların üzerine yapı stoğunun en az 50 ve 60 yaş üstü olması. Yani depreme karşı dirençsiz yapılardan oluşması, istatistiksel veriye göre kentin yüzde 60’ı olası bir depremde yıkılmayla karşı karşıya…

İşte tüm bunların tek nedeni var, kentin geçmişte ve yakın geçmişte doğru şekilde planlanmamış olması.

Hatta küresel iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık ki Bursa malum şu yağışlar olmasa iki gün öncesine kadar büyük bir susuzlukla karşı karşıya idi, karbon ayak izi problemi, hava, su ve toprak kirliliği, yağmur sularının depolanamaması gibi yaşanılan kentlerin sürdürülebilirlikten uzaklığı da doğrudan ve dolaylı olarak plansızlıkla ilgili. 

…..             …..

Bu yüzden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı çalışması için 3 üniversite ve akademik odaların içinde olduğu geniş katılımlı bir komisyon oluşturması bile kent adına umut verici bir adım. Anladığım kadarıyla 3 yılda çalışmaları büyük ölçüde bitirecekler. Ne kadar yol alır bilemem. Ama kat ettiği her mesafe büyük bir kazanımdır.

Ancak, şunu da belirteyim.

Mustafa Bozbey ve ekibi kentin planlanması yönündeki kararlılığında akademik odaların, STK’ların ve halkın desteğini tam almış olsa bile korkarım genel siyasi irade desteğini bulmakta zorlanacak.

Çünkü iki yıl önce BTSO Başkanı İbrahim Burkay, sanayi arsalarıyla ilgili olarak kendi alanında önümüzdeki 50 yılı kapsayan kağıt üzerinde de olsa güzel bir plan çalışması yaptı, keşke yapmaz olaydı. Linç yemekten kurtulamadı.

İşte bu yolda yapılan her çalışmayı önemsemek gerekiyor.

O yüzdendir ki;

Hala kentsel dönüşüm çalışmalarında emsal artışlarıyla uğraşırken, ova dediğimiz bereketli topraklar talan edilmişken, tam da yerel iktidar büyük ölçekli bir plandan bahsetmişken İnşaat Mühendisleri Odası’nın bu sabah saatlerinde BAOB Yerleşkesi’nde düzenlediği “Kentsel Dönüşüm Çalıştayı” uzun yıllar sonra Bursa’nın “geleceği” adına izlediğim önemli toplantılardan biri oldu.

İnşaat mühendislerinin de yoğun ilgi gösterdiği İMO Başkanı Serdar Atilla Erdem’in ev sahipliğindeki çalıştaya başta Vali Yardımcısı Salih Altun, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, Çevre Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Abdullah Beyaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Tahir Yılmaz Eli ve bürokratlar katıldı.

Açılış konuşmasını yapan İMO Başkanı Atilla Erdem, “Sağlıklı bir kent yalnızca güvenli yapılarla değil aynı zamanda sağlıklı bir çevreyle mümkündür” derken;

Kentsel dönüşüm çalışmalarında başarılı projeler çıkaran Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın kentin büyük bölümünün kaçak yapı stoğuna sahip olduğunu belirtip, kentsel dönüşümde en büyük problemin mülkiyet sorunu olduğunu belirtmesi;

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın İnegöl’de kentsel dönüşüm stratejisi hazırladıklarını, Bursa’nın planının bir bütün olarak ele alınması gerektiğini söylemesi;

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in “Hem 1/100.000’lik, hem kentsel dönüşüm, hem yeşil çevre ile ilgili kentin tüm dinamikleriyle sürdürülebilir çalışmalarda katılımcı anlayışla bakanlık yetkililerin de içinde olacağı bütüncül bir sürecin yaşanması lazım.” sözleriyle ortak akla vurgu yapması;

Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun’un “Sosyolojik gerçeklik, insanlarımız evinde mutluysa, evi dönüşüme girdiğinde mutsuz olacağını düşünüyorsa o dönüşüm mümkün değil. Kişilerin binalarını vermek için ulvi bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünmesi lazım. Halkımızın dönüşümde itiraz olmadığı nokta kamusal yatırımlar. Yol, havalimanı, hastane yapılması için tarlasını düşünmeden veriyor. Dirençle karşılaşmıyorsunuz. Ama bu kenti değiştireceğim dediğinizde sorun yaşanıyor.” demesi;

Yerelde tecrübeli yöneticilerin aktardıklarının üzerine onur konuğu olarak alanında uzman isim olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu ile İstanbul Teknik Üniversitesi  İnşaat Mühendisliği Fakültesi  Başkanı Prof. Dr.  Alper İlki  ve Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü  Öğretim Üyesi Doç. Dr. Miray Gür‘in bilimin ışığında yaptıkları değerlendirmelerin hepsi çalıştayda tek tek kayda alındı.

Umarım bu kayıtlar çalıştayın sonunda hazırlanacak kitaplarda ve raporlarda kalmaz, geleceğin planlanmasında önemli bir yol göstergesi olarak ışık tutar diye düşünüyorum…

Bu arada Vali Yardımcısı Salih Altun’un sosyolojik ve bilimsel içerikli dikkatle dinlenen konuşma tarzına bugüne kadar gördüğüm değil vali yardımcıları, valilerde bile pek rastlamadım. Salonda bulunan herkesi büyüledi diyebilirim.