Günümüz dünyasını onsuz düşünmek, onun etkisinden haberdar olmamak kibar bir değişle entelektüel olmamakla eş anlamlıdır. Freud, Batı dünyasını derinden etkilenmiş ve Batı medeniyetinin tüm değerlerini alt üst etmiş 19. yüzyılın dâhilerinden biridir. Kendisi sekiz yabancı dil bilen, Viyana Tıp Fakültesi mezunu bir nörologdur. Döneminin dâhilerinin teori ve icatları, takipçileri tarafından ya daha da geliştirilmiş ya da çürütülmüştür ancak Freud’un ortaya attığı teorilerin pek çoğunun deneysel araştırmalarla ispatı yapılmış, yapılamayanların da henüz aksi ispatlanamamıştır.

Peki, günümüzdeki Batı dünyasının tüm yaşam katmanlarına derinden etki etmiş bu bilim insanının görüşleri nelerdir? Tabii ki burada Freud’un tüm teorilerini, kuram ve araştırmalarını anlatamayacağım ama kısmen bazılarından bahsetmeye çalışacağım. 
Freud’un bilinçaltı kavramını bilim literatürüne doğrudan sokan en önemli bilim insanı olduğunu söylersem abartmış olmam. Freud, doğduğumuzda tek bir kişilik yapısının, alt benliğin olduğunu söylemiştir. Bu alt benlik bizim bencil tarafımızdır ve kişisel isteklerimizi tatmin etmek için çalışır. Alt benlik kişisel hazlarımıza göre hareket eder. Diğer bir değişle herhangi bir toplumsal sınır tanımadan, ahlaki kuralları hiçe sayarak bireylerin hazlarını tatmin etmek için çalışır. Aşırı alkol kullananların (sarhoşların) davranışlarının pek çoğu bu haz ilkesine hizmet eder. Söylemeyecekleri, yapmayacakları pek çok sapkın davranışı alkol etkisinde rahatlıkla yapabilirler. 
Yetişkin olmaya başladığımızda eğer alt benlik isteklerine ulaşmazsa, bu isteklerini hayal kurarak tatmin etme yoluna gider. Alt benlik (id) her zaman bizi davranışa yönlendiren, nesillerin devamını sağlayan temel enerji kaynağımızdır. 

Alt benlik aynı zamanda bizim hayvani tarafımızdır. İçimizdeki sapkınlıklar, fanteziler, bizleri yönlendiren erotik hayaller, beklentiler... her şey alt benliğin içerisindedir. İhtiraslar, doymak bilmeyen güdüler, istek ve dürtülerle doludur. Alt benliğin temel enerji kaynağı istemek, yok etmek ve cinsel sapkınlıklardır.
Bireylerin bilinçaltı, bilince sansürlü ve yön değiştirmiş olarak gelir. Para, makam, siyasi hırs hatta doymak bilmeyen dünyevi isteklerin altında bilinçaltının bozuk yapısının dünyaya yansıyan sapkın hali yatar. 
Gözlerini sizden kaçıran birinin bilinçaltındaki korkulu dünyası onun kâbusudur. Bir erkeğin bilinçaltının kötü ve kirlenmiş yapısını anne - çocuk ilişkisi de desteklerse hayatındaki kadınlara eziyet eden birine dönüşme ihtimali oldukça yüksektir. Freud’un başka bir teorisine göre ise çocukken ensest davranışlara maruz kalan bireylerin bilinçaltındaki bozulmaları, saldırganlık olarak çevreye yansıtması muhtemeldir.
Sonuç olarak Freud, dönemin şartları da göz önüne alındığında, bilim dünyasında etkisi yadsınamayacak güçte bir değişim yaratmış, söylenmeyeni söylemiştir. Kendisinden sonra gelen teorisyenler ya takipçisi olmuş ya da onu çürütmeye çalışmıştır. Psikanalizin kurucusu olan Freud, terapi kültürünün bilimselleştirilmesinde de öncü rol oynamıştır.