ABD Başkanı Donald Trump ‘ın geçtiğimiz hafta İsrail Başbakanı Netanyahu’yu kabulünde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sarf ettiği övgü dolu sözler hakikaten vatansever, milliyetçi pek çok kesim gibi bir Türk olarak benim de göğsümü fazlasıyla kabarttı.

CNN Türk’ün ABD Temsilcisi Yunus Paksoy’un Beyaz Saray’ın önünden canlı bağlantısında böyle bir övgünün Beyaz Saray tarihinde daha hiç görülmediğini söylemesi duygularımızı da destekliyor.

Tabii, bir de madalyonun öbür yüzü var.

ABD Başkanı Trump malum, klasik devlet başkanı profilinde değil. Yeri geliyor bir önceki halefi Joe Biden için ”o bir bunaktı” derken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye kameraların önünde “3. Dünya savaşı ile oynuyorsun”” Sadece teşekkür et” diye rahatlıkla azarlayabiliyor. Abilik yaptığı Netanyahu’ya da “Makul olacaksın, makul “ diye uyarabiliyor.

En birinci müttefiki koskoca AB’ye bile kafa tutabiliyor.

Tabii bunlara bakınca ister istemez “acaba bu övgünün arkasında bir talep mi var?”Demeden de geçemiyoruz.

İşte bu noktada Ak Parti’nin önemli isimlerinden, Eski Bakan ve Artvin Milletvekili Faruk Çelik, hemen sosyal medya platformu X hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı:

“ Dün, Trump’ın insanlık düşmanı Netanyahu’yla Türkiye üzerine kurdukları diyalog bize bundan sonrası için hazır olmamız için açık bir işarettir.

Arz-ı mev’ud, Armageddon vb. komplo dediğimiz şeylerin aslında bunların varlık sebepleri olduğunu anlamalıyız. Bir ve beraber akıllı, cesur, hazır ve kararlı olmalıyız.

Neyse meşhur söz vardır: “Alemde şer, bizde de Türk’te Er tükenmez” .

…. ….

Bakan Çelik’in bu sözleriyle iktidara ciddi bir uyarıda bulunduğunu anlıyoruz.

“ Evet Cumhurbaşkanımızı dünya lideri olarak övmesinden memnunluk duyduk ama yine de İsrail’e bunca yıl verdiği katliam desteklerinden dolayı her zaman dikkatli olmamız lazım, belki de bu yeni bir savaşın tamtamlarıdır, hemen coşmamak lazım” diyor .

BAKAN FARUK ÇELİK’İN ÇOK KONUŞULAN “VEFA”İFTARI

AK Parti’nin en uzun süre bakanlık yapan isimlerinden biri olan Faruk Çelik’in, bakanlığının bitiminden itibaren Ramazan Ayı’nda dostlarıyla buluştuğu dar kapsamlı iftarların geneline katılan biri olarak,bu sefer ki biraz farklı, biraz daha geniş katılımlı ve çokça da anlamlı idi.

Kültürpark içinde Sadabat Restoran’ında Vefa Buluşması adı verilen iftar gerçekten de son yıllarda siyaseten gördüğüm ve de gördüğümüz en sıcak, en samimi dostlar buluşması niteliğinde idi.

AK Parti’nin kuruluşundan itibaren partiye emeği geçen tüm isimler, dikkatinizi çekerim yenileri değil, eskileri…

Yani, bu İftara mevcut il ve ilçe yönetimlerinde görev yapan hiçbir isim davet edilmedi.

KİMLER KATILDI?

Evet, kimler katıldı derseniz, görebildiklerim kadarıyla;

Mehmet Emin Tutan, Zafer Hıdıroğlu, Hayrettin Çakmak, İsmail Aydın, Dr. Mustafa Esgin gibi eski milletvekillerinden, Cafer Yıldız gibi il başkan Yardımcısına, Ali Yılmaz, Hüdai Yazıcı, Murat Erol, Mustafa Yıldırım, Erdal Kaya, Kadir Kahraman, Metin Düvenci, Mevlana Şimşek, Ahmet Er, Mümin Demir, Halit Türkkan Hoca, Şaban Korkmaz, Bülent Temelli, Mustafa Ersal, Tahsin Kara, Nihat Çubukçu, Cihat Çini, Cemil Demir, Ahmet Akbey, Sadettin Akkoyun, Murat Gültekin, Mustafa Kaya, Enver Şahin gibi ilçe başkanlarına, İrfan Tatlıoğlu, Refik Yılmaz, Ali Aykut gibi belediye başkanlarına, Cennet Cankılıç (kendimi de sayayım), Gıyasettin Bingöl, Selim Yedikardeşler, Sami Bilge, Dinçer Akyel, Enbiya Akkuş, Yılmaz Öztürk gibi il yöneticilerine, Zeki Temiz, Eşref Özdemir, Osman Balı, Mahmut Turunç gibi gençlik kolları kurucularına, başkanlarına ve Nazım Çakmak gibi bu partinin ilk il genel meclisi üyelerine, Cemile Ayşim, Emel Baskın, Ayşen Taşkın, Süheyla Topuz Şanlı, Birsen Yanpınar, Güler Nalbant, Nermin Kübra Güner gibi kadın kolları başkan ve yöneticilerine kadar, Ak Parti’nin en zor dönemlerinde siyaset yapan, bu partinin sefasını değil cefasını çeken emektarların hepsi orada idi.

KONUŞMAK İSTEYEN MİKROFON ALDI

Eski Bakan Faruk Çelik, siyaset yaptığı yol arkadaşlarını iftarda buluşturarak hem onların gönlünü mest etti, hem de mikrofon uzatarak siyaseten serbest kürsü imkanı tanıdı. Öz eleştiri yapan da oldu, nereye gidiyoruz? Diyen de…

Vefa iftarı buluşmasında her zamanki gibi çok da güzel konuşma yaptı.

Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından hak arayışlarının sokaklarda yürütülmesi konusunda kısaca ”Biz de siyasi hayatımız süresince çok bağdireler atlattık, çok haksızlığa uğradık, çok ötelendik, dışlandık, her zaman evin hizmetçisi konumunda olduk, yeri geldi hukuksal yaptırımlara, usul hatalarına çarptırıldık ama hiçbir zaman sokaklarda bağırmadık, devletimize karşı gelmedik, sesimizi yükseltmedik, sabırla bekledik, milletimizin sağ duyusuna güvendik” demesi çok anlamlı idi.