Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir narin ölüm

Yazının Giriş Tarihi: 19.01.2025 11:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2025 11:53

Yazmak böyle bir şey, ya başlık dolanır kafanızın içinde ya da yazının içindeki cümleler. Bazen uykudan uyandırır yazılmayan her yazının sancısı…

Bu başlık da Narin’in küçük bedeni bir dere kenarında bulunduğu günden beri kafamın içinde dolanıp duruyor. Günlerce gecelerce bir çuvalın içinde, tek başına kalır mı bir çocuk?

Bir çocuk ‘’baba ocağı, ana kucağı’’ diye bahsetmeyi çok sevdiğim evinde öldürülür mü?

Gazetemizin yazarlarından Prof. Dr. Abdullah Işıklar ile de konuştuğumuzda, bir çocuğun evinde öldürülmesinin tüm topluma yansımasının ‘’kaybolan güven duygusu’’ olduğunu söylediğinde çok etkilendim. Kendi ülkemizde güvende olmadığımız duygusu özellikle genç insanlarda nasıl bir gelecek kaygısı yaratıyor kim bilir? Maddi kaygılardan daha ağır bir durum bu….

Evimizdeki kara kızımız Yoda’dan bahsetmiştim ilk yazımda, kedi kızımız, O da güven arıyor biliyor musunuz? Evde öyle rahat, öyle dingin, öyle oyuncu ve sevgi dolu ki. Ama evin dışına çıkardığımızda hırçınlaşıyor, adeta karakteri değişiyor. Bunun tek nedeni GÜVEN duygusunu yitiriyor oluşu, var oluşuna, yaşamına, rutinine dair kaybetmekten korktuğu güven duygusu.

Uzun süre bu duyguya maruz kalmak hasta eder bir canlıyı. Vücutta salgılanan kortizol hormonu başta olmak üzere, tüm stres hormonları, kanser başta olmak üzere bir çok hastalığın başlıca nedenlerindendir. İnsan ya da hayvan fark etmez. İşte bu nedenle insanlar bu kadar kaygıyla baş etmek zorunda kalmamalı, sağlıktan önce huzur gelmeli.

Bütün bunları neden anlattım?

Dün gece bir film izledik, adı Okuyucu (The Reader , Bernhard Schlink’in romanından uyarlama).

Film, İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında, 15 yaşındaki Michael Berg ile 36 yaşındaki Hanna Schmitz arasındaki ilişki üzerine kurulu. Anna Schmitz, İkinci Dünya Savaşı sırasında Auschwitz’de çalışmış bir gardiyandır ve Michael Berg bir mahkemede karşılaşır eski sevgilisiyle. Film bu ilişki üzerinden, Almanya’nın Nazi hükümeti ile hesaplaşmasını da konu ediyor.

İlginç bir film, beğenip beğenmediğimden ziyade, bana düşündürdüklerini paylaşmak istedim sizlerle. İkinci Dünya Savaşı, bir kişinin bir toplumu nasıl kötü etkileyebildiğinin, bir toplumun kendi içinde nasıl bölünebildiğinin, bir toplumu oluşturan insanların birbirlerine nasıl düşmanlaşabildiklerinin en acıklı örneklerinden biri bence. Bir toplulukta, insani değerlerin nasıl tüketilebildiğini, bir grubun giderek canileşirken bir grubun giderek nasıl da insanlıktan koparıldığını gözler önüne seriyor.

2024 yılına geldiğimizde, yani İkinci Dünya Savaşı’ndan 75 yıl sonra (savaşın başlangıcı 1939 olarak değerlendirildiğinde) İsrail-Filistin, Ukrayna-Rusya savaşırken, Suriye kendi içinde bölünürken, Türkiye’de de bir çocuk evinde öldürülüyor, hem de kendi akrabaları tarafından, belki de annesinin gözünün önünde!

Oysa sadece İkinci Dünya Savaşı bile, insanın ders almasını, bu dersi nesilden nesile aktarmasını sağlamalıydı, savaşlar bitmeli, kötülük azalmalı, sevgi, anlayış ve paylaşma duyguları hakim olmalıydı tüm dünyaya.

Yazının başında dedim ya,’’ yazmak böyle bir şey, ya başlık dolanır kafanızın içinde ya da yazının içindeki cümleler. Bazen uykudan uyandırır yazılmayan her yazının sancısı…’’ diye, işte filmi izleyip bütün bunları düşününce yine bu başlık geldi aklıma, Narin’i anmalı, çocukların güven içinde büyüme hakkını yinelemeli, dünyanın savaşlarla değil yaşamla sürmesinin gerektiğine dair notumu tarihe bırakmalıydım.

Velhasıl, umudumu tazelemeliydim yaşama dair, insana dair, insanlığa dair. Her şeyden de fazlası mücadele etmeye değer duygulara dair.

Yine Nazım’a tutunalım o zaman, 15 Ocak’ta 122. yaşını kutladığımız Nazım Hikmet Ran’ın Umut şiirinin son kıtasını okuyalım yeniden.

…….

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken hiç umut yok mu
Umut umut umut
Umut insanda

N.H.RAN

(Kendi sesinden dinlemek isteyenler için https://www.youtube.com/watch?v=j3gC4tHht6A&pp=ygUKI3VtdXTFn2lyaQ%3D%3D)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.