Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

8 Mart yaklaşırken; Kadınların Özgürlüğü Gerçek mi?

Yazının Giriş Tarihi: 05.03.2025 13:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.03.2025 14:10

İki gün sonra “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”

Malumunuz Sevgililer Günü başta olmak üzere, sırf tüketim ekonomisine katkı sağlamak üzere bir gün ve kutlama haftası üretilmiştir.

Ne var ki, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, erkeklerin kadınlara çiçek-böcek gibi hediyeler alması için masa başında üretilmiş bu günlerden değildir.

8 Mart; Sosyal bir nedeni, tarihi, kimliği ve haklılığı olan gerçek bir sorun, gerçek bir gündür.

8 Mart, kadınların hak arama ve erkelerle eşit olabilme mücadelesinin simgeleştiği tarihidir.

Bir direnişin gerçekleşme gününü ifade eder.

8 MART’IN TARİHİ

8 Mart 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan 40.000 kadının, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek amacıyla greve başlaması ve bu grevin kırılması için polis yaptığı baskın sonucu 129 kadın işçinin yanarak can verdiği bir tarihtir 8 Mart.

Yine kadın işçilerin, bu tarihten tam 51 yıl sonra 8 Mart’ta Manhattan de erkeklerle eşit ücret, çalışma saatinin 8 saate indirilmesi ve kreş hakkı için greve gittikleri tarihtir 8 Mart.

1910 Kopenhag Kongresi’nde, Clara Zetkin’in önerisiyle, Komintern 8 Mart’ı, Uluslararası Kadın Günü olarak kabul etmiş ve 1975 yılında BM de 8 Mart’ı "Dünya Kadınlar Günü" ilan etmiştir.

İnsanlık tarihi maalesef ırkı, dini, milliyeti ve cinsiyeti gibi kendi tercihine bile kalmayan nedenlerden dolayı katliamlar tarihidir aynı zamanda.

Sosyo ekonomik ve sosyo kültürel düzeyi ne olursa olsun, Kadınların Eşitlik ve Özgürlük talepleri erkeklere göre kat ve kat daha fazladır.

İnsanlığın yarısını oluşturan kadınların, insanlık tarihi boyunca yaşadığı ezilmeye karşı pozitif ayrımcılık gerektiren yasa ve uygulamaların çıkarılması gerekir.

Bu amaçla;

Siyasal ve ekonomik alanda, yüzde 50 kadın kotası gereklidir.

Kadınlara karşı işlenen suçlara verilecek ceza en az yüzde 50 oranında artırılmalıdır.

İşyerleri ve sosyal alanlarda kadınlara yönelik tacizlere verilen cezalar en az üç katına çıkarılmalıdır.

Sosyal güvenlik kurumlarına ödenen primler ve vergilerde kadınlara özel ve indirimli uygulamalar getirilmelidir.

Ne var ki kadınlar,

kozmetik ve moda sektörünün beş yıldızlı otel odalarında kendileri için hazırladığı tuzaklardan,

kendilerince bir din uydurup kadınların haklarını günah olarak fetva veren hocalardan,

fuhuş sektörünün yaldızlı reklamlarından habersizse,

tüm kimlik ve hak arayışını erkekler üzerinden yapmayı uygun buluyorsa,

ve kendi hakları konusunda çalışmayı, direnmeyi seçmiyorsa, daha çok uzun yıllar aynı şeyleri boş boş tekrar edeceğiz demektir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.