Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kılıçdaroğlu, bitişe doğru

Yazının Giriş Tarihi: 11.02.2025 16:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.02.2025 16:50

Bu ülkemizde çeşitli zamanlarda bozulmuş ise de oluşmuş bulunan oy dengesi, yüzde 65 sağ, yüzde 35 sol üzerine kuruludur.

Cumhuriyet tarihi boyunca incelediğimizde sağ, solun egemenlik alanına üç kez girebildiğini, solun ise, sağın egemenlik alanına bir kez girebildiğini görmekteyiz.

Bunlar DP’nin 1950, CHP’nin 1977, ANAP’ın 1983, AKP’nin 2002 seçimleridir.

Seçim örneklerinden de görüldüğü gibi, sağ siyasetin solun egemenlik alanına girebilmesi daha kolayken, sol partilerin, sağın egemenlik alanına girebilecek, söylem ve politikaları üretmesi oldukça zor.

Bu anlamda sağ siyasi partiler daha şanslıdır.

...

Bu tespitten hareketle, yeniden parlamenter sisteme dönme politikası üzerinden Kılıçdaroğlu, merkez sağdan oy alabilmek amacıyla sağ partilerle ittifak yapttı.

Bu CHP açısından olumlu bir ittifaaktı, çünkü iktidarın Cumhur İttifakı’na karşı, sağ-sol, seküler-islamcı gibi tüm toplum kesimlerini içine alan Millet ittifakı’nı kurdu. Bu politikayla 2019 seçimlerinde ciddi başarı sağladı ve CHP, 2024 seçimlerinde bu politikanın meyvasını yedi.

KILIÇDAROĞLU ALGISI TUTMADI

Ancak, Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, 2011 yılından başlamak üzere, girdiği tüm seçimleri kaybedince ve özellikle Kılıçdaroğl’nun kendi adaylığını dayattığı 2023 CB seçim yenilgisi, CHP içinde ve toplumda, “Kılıçdaroğlu ile bu iş gitmeyecek algısını oluşturdu”

...

Seçim sonrası yapılan kurultayda, seçim yoluyla genel başkan değiştiren CHP, değişim sloganıyla kadroların bir kısmında yenilenme yaparak, 2024 seçimlerine girdi ve 1977 yılından beri, ilk kez Türkiye’nin birinci partisi olarak çıktı, yerel yönetimlerde iktidar oldu.

CHP SALDIRI KISKACINA GİRDİ

Ne var ki, İktidar; sağdan sola, sekülerden islamcısına çok geniş bir tabanı etki alanına dahil eden CHP’yi, hem Kürt seçmenden hem de milliyetçi seçmenden koparabilmek için oprasyonlara başladı.

Bu operasyonlar karşısında sürekli savunmada kalan CHP yönetimine içeriden de salvolar devreye girdi.

...

Kılıçdaroğlu genel başkanlığı kaybedilmesinin yarattığı travmayı bir türlü atamadı.

Bu salvolardan biri de Kılıçdaroğlu’ndan gelmekteydi.

Kılıçdaroğlu; genel başkanlıktan gittiği günden beri, aynı geçmişte Muharrem İnce’nin yaptıkları gibi, mevcut yönetime yakaladığı her fırsatta, doğrudan ya da dolaylı olarak saldırılarına devam etti.

Bunların bir çoğu da, yönetimdeki kişilerden çok CHP’nin kurumsal kimliğine zarar veriyor olması, toplumdaki imajını bozuyor olması, Kılıçdaroğlu’nun çok da umurunda olmadı.

...

Farkında mı bilmiyorum ama, CHP tabanı sağ partilerin tabanına benzemiyor. CHP tabanı ve kadroları gelişmeleri çabuk okuyan ve genel başkan dahil hemen karşı tepki veren bir taban.

Yakın geçmişte bu modeli uygulamış olan Deniz Baykal ve Muharrem İnce’nin ne ülkedeki siyasette, ne de CHP tabanında esamesi okunmuyor.

Bu politikaya devam ederse, Kılıçdaroğlu’nun durumu da bunlardan farklı olmayacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.