Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Özlem Öz
Bir an Norveçli olalım mı?
İki yıl kadar önceydi. Datça’da tatil yaparken haberleri de takip ediyordum. Ülke gündemi yine ekonomik sıkıntılar, kadın cinayetleri, haksızlıklar ile sıcakta kavrulurken bir anda Norveç Adalet Bakanı Emilie Enger Mehl, ‘TT’ oldu. Hemen haberi açtığımda ilk gördüğüm şey; Sörf tahtası üzerinde pembe bikinisi ile görüntülenmiş genç ve güzel bir kadındı. Norveç Adalet Bakanı bu fotoğrafla dünya gündemine oturmuş, Norveç’e dert olmuştu. Ne olmuş ki, diye araştırırken konunun; bakanın, can yeleği giymeden sörf tahtası üzerine çıkarak can güvenliğini tehlikeye atması olduğunu öğrendim. Ben sizin derdinizi yerim minvalinde, tatilde olmanın da verdiği rahatlıkla aynı kıyafetle aynı pozu ben de vererek sosyal medyamda paylaştım. Hem ironi oldu, hem de kafam dağıldı. O gün, bu gün ne zaman ülke gündeminden bunalsam, şarkıcı Esengül’den dinlediğim Beterin Beteri Var şarkısı eşliğinde , Kuzey Avrupa Ülkeleri’nin haberlerini okur; sizin derdinizi seveyim der ve gülerim.(Umarım şimdi siz de okurken şarkıyı dinlersiniz.)
Mesela İsveç’te, hava durumu sunarken fermuarı açık kalmış spiker Loel Mellin İsveç’e dert olmuş. İsveç’te hırsızlar bir uçak dolusu jelibon çalmışlar. Norveç’te vaşak sayısında artış varmış ama kurtlar aynı oranda artmıyormuş. Finlandiya’daki anaokulu çocuklarının eğitim sırasında oturdukları saat sayısı ayakta olduklarından fazla imiş, konunun meclis tarafından araştırılması gerekiyormuş. Finlandiya’nın yine çok önemli bir sorunu ise su ürünlerinin çektiği acı imiş. Balıkların ve yengeçlerin daha acısız ve strese girmeden öldürülmeleri hususunda kanun değişikliği onaylanmış (11 Ocak2024) Düşünün ki, mecliste balıkların ne kadar acı çektiği konuşulmuş ve fikir birliğine varılmış. Hayal edebiliyor musunuz… Yine Finlandiya’nın başka bir derdi ise bisiklet trafiğinin yoğunluğuymuş. Herkes çevreci olmak için bisiklet kullanıyormuş, bu defa da bisiklet trafiğinin yoğunluğu dert olmuş.
Peki, aslında çok sıkıcı bir iklime sahip olan bu ülkelerin, böyle çekici ve mutlu olmasının da ;bir zamanlar uygarlığın beşiği olan Irak ,Suriye gibi ülkelerin yaşanmaz hale gelişinin sebebi de, ülkeler üzerindeki politika değil midir?Derken,20 Mart Perşembe günü “Dünyanın En Mutlu Ülkeleri” açıklandı. Tabii ki Finlandiya bu yıl da birinci oldu. Afganistan, 147 ülke arasında sonuncu olurken, Türkiye ise 94.sırada yer aldı. Türkiye bu esnada ne mi yapıyordu? Aslında daha depremin yaralarını sarmadan, Kartalkaya yangınının yarasını; kadın cinayetlerini, yeni doğan çetesini, Narin’i, sokakta sadece “pardon kardeşim “ dediği için bedeni delik deşik edilen güzeller güzeli çocuk Mattia Ahmet Minguzzi’yi konuşuyordu. Bütün bunlara dertlenirken ne oldu biliyor musunuz? Yaren Leylek ,umutla beklemenin sembolü oldu.(Adem Amca ile Yaren’in dostluk hikayesini bilmeyen yoktur.) Yaren bu yıl Adem Amca’nın kayığına14. Kez gelecekti fakat biraz gecikti. O gecikince Adem Amcamızın sevgi dolu gözleriyle bekleyişi hepimize dert oldu. Hele ki, geldiği gün benim gibi sevinçten ağlayanlar çok oldu. İşte o anlarda ne oldu biliyor musunuz? İlk defa içinde hiçbir politik unsur olmayan ve bolca sevgi bulunan bir olaya hep birlikte kilitlendik. Yaren Leylek ‘TT’ oldu. Kısacası çok kısa bir süre için kendimizi Norveçli gibi hissettik.
Şu anda ben bu satırları yazarken de ülke gündemi hiç olmadığı kadar ciddi ve kritik konularla dolu. Ruhumuz mengeneye sıkışmış gibi… Fakat bu satırların okunduğu beş dakika içinde, ben de tıpkı Yaren Leylek gibi zihninizi başka yere götürmek istedim. Her birimiz birbirimizden farklı olsak da, bize bizden başka yaren olmadığının altını kalınca çizerek.