Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Seyis

Yazının Giriş Tarihi: 12.04.2025 16:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.04.2025 17:35

Bu bayram hepimizin siyasetle hemhal olduğu; en küçükten en yaşlısına kadar herkesin bir fikri olduğu ,hele ki birkaç aile bir araya geldiğinde konuşulanların adeta haber bültenlerinin özeti haline geldiği bir bayram oldu. Tam kafamı büyüklerin meclisinden çocuklara çevirmiştim ki;bir çocuğun, koltukların yastıklarından seçim otobüsü yaptığını; bir diğerinin ise kanepenin üstüne çıkıp balkon konuşması yaptığını gördüm. Balkonun altındaki üç kişilik halk ise yerde boya kalemleri ile pankart hazırlıyordu. Bizim küçükken oynadığımız kuaförcülük ,bakkalcılık ,doktorculuk gibi oyunlar ; belli ki bu bayram çocuklara siyasetçilik olarak sirayet etmişti.

Siyaset kelimesi her ne kadar bir Roma atasözü olarak : “Kuzuyu yemek için, tilki ile plan yapıp, kurtla birlikte öldürüp,sahibi ile yas tutmaktır.”diye bilinse de,esasen Arapça bir kelime olup “seyis” yani at terbiyecisi ile aynı kökendedir. Bir at düşünelim .İnsana göre çok daha güçlü kaslara ve dişlere sahiptir.Çok hızlı koşar.Aslında tüm güç ondadır ama insanoğlunun emrine amade olmuştur. Doğru tekniklerle ve taktiklerle eğitilen at, bin yıllardır binek olarak kullanılmış ve ulaşım aracı haline getirilmiştir. Kendisinin nereye gitmek istediğinin bir önemi olmaksızın seyisinin doğru siyaseti ile ,ona hakim olan kişinin hizmeti için bekler, sahibini istediği yere götürür. Ya da yarış atı olur; çok çalışır çok hızlı koşar ,yarışı kazanır. Ödülü ise atın sahibi ,seyisi, ya da onu kullanan alır. Peki at ne alır? Onca emeğin karşılığında havuç alır, yem yer ,karnı doyar.

Doğu ülkelerinde siyaset kelimesi kullanılırken; Batı ülkelerinde bu kelime yerini “politika” sözcüğüne bırakır. Fransızca olan bu kelimenin de çeşitli dillerde farklı çözümlemeleri var elbet. Grekçe “Poli”yani şehir sözcüğünden çıkıp Aristoteles’in Politika adlı kitabında, devleti(şehri ) yönetme sanatı olarak bugüne kadar geldiği bilinse de “poli” kelimesinin “çok” ; “tika” kelimesinin ise yüz(çehre) anlamına dayanarak çok yüzlülük manasına geldiği de söylenmektedir. Hatta bu yüzden politika için “politika iki yüzlülük”demektir ,diye yanlış bir kanıya da varılmıştır. Halbuki çok yüzlülük anlamına gelen politika, belki de Batılı toplumlarda farklı fikirlerin sunulabildiği ve farklı yüzlerin mozayiği ile oluşturulan güçtür. Dolayısı ile madem ki Aristo bu kelime için şehir yönetme sanatı demiş, farklı açılardan bakarak ; tezlere ve antitezlere müsamaha göstererek yönetme sanatı diyebilir miyiz? Bu araştırmalarım sırasında “tike” sözcüğünün aynı zamanda Yunan mitolojisinde şehrin şans tanrısı olduğunu da öğrendim .Politika ile bağlantısı olur mu, şans o şehre gülmüş müdür bilemem.Ama “Tike” yani şans tanrısının mesuliyeti o şehre şans getirmekmiş.

O zaman hemen mesuliyet kelimesine bakıyorum .Mesuliyet sözcüğü “sual” kökünden gelir.Kendisine soru sorulabilir manası taşımaktadır.Yani herhangi bir şeyden mesul iseniz ,sorulan suallere de cevap verebilmeniz gerekir.İster seyis olun atı eğitin; ister şans tanrısı olup şehri yönetin ,eğer üzerinizde bir mesuliyet var ise, kişilerin de size mesul olduğunuz konu ile ilgili soru sorabilme hakkı var demek oluyor.

İşini hakkıyla yapan,tüm mesuliyetleri üzerine alabilme cesareti gösteren herkese saygılarımla.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.