Tarafsız haber için doğru adrestesiniz. Haber, Haberler, güncel haberler, internet haber,son dakika haberleri, ogaste.com farkıyla takip edin. En son haberlere bizimle ulaşın.
Yasal Uyarı: Sitemizdeki tüm yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılması kesinlikle yasaktır. -
Copyright© 2006-2024 Tüm hakları saklıdır.
HABER YAZILIMI ve
TURKTICARET.NET projesidir
Yılmaz Ekinci
Piyasa anarşizmi
Geçenlerde ogaste.com Genel Yayın Yönetmeni Cennet Cankılıç, Yüksel Baysal ve ogaste ofisini ziyaret eden Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu ile sohbet etme imkanına sahip olduk.
Tatlıoğlu hocamız, özelde Bursa ve genelde ülkemizde bilinen, tanınan bir bilim adamıdır. Olay ve olguları akademik olarak analiz eden iyi bir politik iktisat literatürüne sahiptir.
Sohbetimiz esnasında fiyatların genel seyri ile ekonomi yönetimi arasındaki ilişkiden bahsetti. En dikkatimi çeken piyasadaki fiyat anarşizminin kontrol altına alınamayışı hakkındaki tespitleri idi.
Bu güzel sohbetten sonra piyasa hakkında söylediklerini bir hafta sonra yaşayarak deneyimledim.
Arkadaşlarla birlikte akşam yemeğine gittik. Yemeklerimizi yedikten sonra hesap istedik. Gelen hesap bayağı şişkince idi. Burada sadece içilen bir sodanın birim fiyatını siz okuyucularıma vereyim; 120 TL. Gerisini siz düşünün!
Bu durumu serbest piyasa mantığıyla izah etmek mümkün değildir. Çünkü üretilen ve satılan ürünün piyasadaki fiyatı bellidir.
Şunu demek istiyorum;
Bir yerde örgütsel bir yapı, kurum-kuruluş veya yasanın olmayışı size her şeyi yapma hakkını vermez.
Çünkü insan fıtratı buna uygun değildir, müsaade etmez.
Fransız filozofu J. J. Rousseau’dan beri doğal hayatın neye tekabül ettiğini biliyoruz.
İnsanın varoluşsal/doğal bünyesi toplumsal yaşamın birlikteliğinden sevinç duyar ve gelişir.
Bireysel çıkarlara indirgenmiş bir yaşam poetikasında insanlar genelde nefret ederler.
İnsan, fıtrata aykırı olan şeylere karşı isyan duygusunu taşır.
Gayrimeşru bir işten para kazanmak, o işi meşru kılmaz. Bilakis o iş, o kişinin kişiliğini gösterir.
Bizler de bir daha oraya gitmeyerek, o işletmeyi kendimize göre cezalandırdık.
Bilinen bir argümandır.
Arz ve talep, fiyatların oluşumunda doğrudan rol oynar. Amenna.
Fakat piyasada fiyatlar her zaman adil cereyan etmez.
Gittiğimiz lokanta gibi.
Temel ihtiyaç maddelerinde fiyatlandırma mekanizması hayati bir öğedir. Üretimin desteklenmesi, regülasyon politikalarının uygulanması ve adil bir fiyatlandırma politikası toplumsal bir ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
Gönüllü pazar etkileşimlerine dayalı bir ekonomik sistemde manipülasyon her zaman ihtimal dahilindedir.
Çünkü piyasa insan eylemlerinden doğan bir olgudur.
Piyasa, her zaman bireysel çıkarları azdırır ve hırsı kamçılar.
Piyasanın kontrolü onun için elzemdir.
Ticari ahlakın olmadığı bir yerde bireysel ve toplumsal ahlaktan bahsedemeyiz.
Bugün ülkemizde sebepsiz bir fiyat anarşizmi başını alıp gidiyor.
Devlet “narh” koyma hakkına sahip iken bunu yapamıyor.
Üretim maliyetinin üstünde belirlenen fiyat mekanizmasına karşı devletin regülasyon politikalarıyla hareket etmesi doğaldır.
Özelikle enflasyonla (stokçuluk, fahiş fiyatlar, manipülatif piyasalara karşı) mücadelede, düzenleyici ve denetleyici kurumların varlığı ve etkinlikleri önemli ve gerekli olduğunu her akıllı varlık bilir.
Dünyada bunun ilk örneğinin bizim topraklarda uygulandığını görüyoruz. En azından geçmişte kimler, nasıl ve hangi araçlarla bu yolda başarı kazanmışlardır bu yöntemlere bakmak gerekiyor.
Zenginin daha zenginleştiği ve fakirin daha fazla yoksullaştığı piyasa anarşizmine karşı, Roma devletinin Aizanoi’de İmparator Diocletianus tarafında MS. 301 yılında yayınladığı Tavan Fiyatlar Fermanı/Edictum de Pretiis Rerum Venalium bize bu yolda aydınlatıcı bilgiler sunmaktadır.
Ülkeyi faiz, döviz ve enflasyon kıskancından kurtarmamız gerekir.